Arkadaş arıyorum dediğinizi ve yeni birisiyle tanıştığınızı düşünün. Önce cep telefonu numaralarınızı alırsınız. Birbirinizi tanıma macerasının ilk hamlesi olan ilk aramayı kim yapmalıdır, kadın mı erkek mi?
Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU)’nin yaptığı bir çalışmaya göre cep telefonu aboneliği sayısı 2009-2010 yılları arasında 4,6 milyardan 5,3 milyara yükselmiştir. Bu da demek oluyor ki, dünya nüfusunun yaklaşık %77’sinin şu anda cep telefonu var. Cep telefonu kullanan nüfusun şaşırtıcı hızdaki artışıyla birlikte, insanlar şimdiye kadar hiç olmadığı kadar birbirleriyle bağlantıdalar. Telefonlar, dünyanın her bir yanındaki hatta karşı sokaktaki sevdiklerimizle bile iletişimimizi bağlı tutmamızı sağlar. Artık sevdiklerimizle aranızdaki mesafe problem olmaktan çıkar, cep telefonlarıyla birlikte, hareket halindeyken bile iletişimimizi koparmamız gerekmez. Cep telefonu ile yapılan aramaların yanısıra, mesajlaşmak da (kısa mesaj servisi veya sms olarak da bilinir) sürekli iletişimi sağlar ve sosyal ağınızla aranızda yeni bir iletişim formu oluşturur. Peki bu oluşan yeni iletişim formlarının artması ile birlikte arkadaş ilişkilerinizden beklentileriniz nasıl değişir?
Arkadaş arıyorum dediğinizi ve yeni birisiyle tanıştığınızı düşünün. Önce cep telefonu numaralarınızı alırsınız. Birbirinizi tanıma macerasının ilk hamlesi olan ilk aramayı kim yapmalıdır, kadın mı erkek mi? Peki nasıl olmalıdır, arama mı mesaj mı? Byrne & Findlay (2004) bir çalışmalarında kadın ve erkeklerin ilk hamleyi nasıl yapmayı tercih ettiklerini araştırmışlar ve erkeklerin kadınlara kıyasla ilk adımı atmaya daha eğilimli olduklarını bulmuşlardır. Ayrıca erkekler, mesaj yerine aramayı daha sıklıkla tercih etmekte, kadınlar ise ilk hamleyi genelde mesajla yapmaya eğilimli olmaktadırlar. Ayrıca, ilk adımdan sonraki iletişimlerde, mesajlaşma eğilimi kadın ve erkekte aynı seviyeye gelmektedir. Bu da erkek ve kadının flörtte de hala aynı geleneksel rollere sahip olduklarına işaret etmektedir, erkek kadının peşinden koşmalıdır. Kadın için ise, mesajlaşmayı aramaya tercih etmelerinin sebebi olarak karşı tarafta merak uyandırmak olduğu ve aslında aranmayı istedikleri belirtilmiştir.
İlk buluşma için yapılacak teklifte, iki taraf için de benzer tercihler gözlemlenmiştir. Genel olarak, erkeklerin ilk teklifi yapmaya daha eğilimli oldukları ve mesaj göndermek yerine aramayı tercih ettikleri ortaya çıkarılmıştır. Kadın ve erkek de ilk buluşma teklifi için mesajı kullanmaktan kaçınmakta ve geleneksel olarak hala erkek kadına teklifte bulunmaktadır. Erkeğin ilk teklifi mesajla yapmak istememesi ise mesajın yeteri kadar resmi olmaması veya buluşma isteğini yeteri kadar açık belirtmediğini gösteriyor olabilir. Telefon konuşması ile ise erkek daha fazla risk alıyor ve kadınla canlı bir diyaloğa girdiği ve anında cevap vermesi gerektiği için kendini daha fazla ortaya koyması gerekiyor.
Peki ya bir “mesajcı” ile görüşmeye başlarsanız neler olur?
Bu yeni tanıştığınız insan normalin tam tersi, yani telefonda konuşmak yerine mesajlaşmayı tercih ediyorsa ne olur? Bu davranışı size onun hakkında ne gibi ipuçları verebilir? Reid & Reid 2007’de yaptıkları bir araştırmada sosyal kaygının ve yalnızlığın mesajlaşma tercihlerini nasıl etkileyebileceğini ve insanların neden mesajlaşmayı tercih ettiklerini incelediler. Araştırma sonuçlarına göre sosyal kaygı düzeyi yüksek insanlar telefon aramalarını daha az tercih ediyorlar ve samimi ilişkilerinde mesajı kendilerini sunabilecekleri bir araç olarak kullanıyorlar. Yalnız insanlar ise sesli aramayı mesaja tercih ediyorlar ve mesajı iletişimin daha az samimi bir yöntemi olarak görüyorlar. Bu bulgulara göre eğer yeni tanıştığınız insan aramak yerine mesajlaşmayı tercih ediyorsa, sizin üzerinizde bırakacağı izlenim konusunda endişeleniyor olabilir ve bu yüzden kendisini en iyi şekilde takdim edebileceği ve söyleneceklerin dikkatlice planlanabildiği bu mütevazı iletişim yöntemini tercih ediyor olabilir. Mesajlaşma ile sosyal kaygısı olan insanların, gecikmeli bir iletişim sunduğundan dolayı, diyaloğun hemen başında reddedilmekten korkmalarına gerek kalmamaktadır.
Mesajlaşmamalı mıyım?
Bütün mesajlaşmaların kötü olduğunu düşünmeyin. Mesaj, iki insanın birbirlerine gündelik resmi olmayan mesajlar göndermeleri için veya diyaloğu başlatmak için iyi bir yöntemdir. Eğer geç kalıyorsanız durumunuzdan karşı tarafı haberdar etmek için veya sosyal ağlarınızla olan bağlarınızı desteklemek için kullanılabilecek en uygun yöntem mesaj göndermektir. Birlikte olduğunuz insanı daha yakından tanırken arama ve mesajlaşmayı uygun ölçülerde kullanmanız gerekir. Eğer arama yerine ağırlıklı olarak mesajlaşmayı tercih ediyorsanız karşınızdakine yanlış bir izlenim verebilirsiniz.